Google

Ben iyiyim de, çevrem kötü...

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Islak-Mendil-Havlu-Kağıt

Günlük hayatımıza güneş gibi doğan, basit lakin pek kullanışlı ve icatları öncesindeki hayatın hayalinin bile zor olduğu iki önemli üründür, ıslak mendil ve havlu peçete. Kadın kısmısının hijyenik olduğunu göstermek amacıyla hayatlarının her alanına sokuşturdukları bir nevi tampon da olmuşlardır aslında, asıl amaçlarından saparak. Fakat bir yerden bir leke temizlenmeyecekse, hijyen amaçlı kullanıldığında elindeki mikropları alıp, olmayan yere de bulaştıran, mikrop kırma özelliği olmayan ve enteresan şekilde hep nemli kalan bir zımbırtıdan fazla anlamı yoktur. Bunları, her bir hareketi sonrasında çantasından çıkarıp kullananların, elini yıkaması gerektiği anları es geçerek, elinde tesadüf eseri temiz kalabilecek yere de pislik bulaştırmadıklarını düşünmeden duramaz insan olan. Ama hatun kişi dokunduğu her bir yerden, “iyyy çok iğrenerek”(  ), çantasından kokoşlar için dizayn edilmiş paket çıkararak elini silen hassas mideli temiz kızdır. Hadi oradan!!! İğrenç, bildiğin paçozdur bu...
Sidik damlamış bir klozet silindiğinde, artık o damlamış olduğu alandan fazlasına ulaşmıştır mesela. Kızın eli de umumi tuvalete dönüktür, manikürlü ve bebek elleri gibi yumuşacık olsa da. Bunlar hep, bulaşık bezlerinin sabunlanarak, ellerini yıkamamak için direnen çocuğu kendince pratik bir çözümle arındıran ve içi rahat edebilen annelerin kafalarından beslenmiş, daha çok para kazanma odaklı ve insan sağlığını göz ardı etme ustası olan kapitalist düzenin de “kullan at” mantığına göre düzenlediği atıklardır halbuki.
Tuvalete girdikten sonra, ellerini ovuşturmaya bile ihtiyaç duymadan, kelimenin tam anlamıyla “iki saniye” suyun altında tutan insanın, etrafındakileri sanki onlar kendilerini yeterince temizlik olayına kaptıramıyormuş gibi hissettirmesi de olayları “çoklandırma” taktiğine dayanır. Başrolde de kağıt peçeteLER vardır. Önceleri dikkatini dağıtan o kadar çok unsur oluyor ki, o kişi ellerini yıkarken musluğu açış şekli, musluktan akan suyun şiddeti ve hissedilen sesi, musluğu kapattığı anın peşine eklenmiş olan elindeki suları silkelerken elinden şelale olup akmış suların yayılmış olduğu alanın çokluğu, havlu peçeteleri peşpeşe en az beş kere hızla çekerken, aynı anda avcunun içinde yumak haline getirme hızı ve tuvalet kapısı gibi bir mikrop duvarını geçmek için son bir kağıt havluyu daha tiksintiyle çekip, ayağını kapı önüne koyup, peçeteyi çöp kutusuna deliksiz atmak gibi… Karşında sadece temizlik kraliçesi görüyor ve kendinden utanıyorsun yaptıklarını düşündüğünde… Çünkü sen, musluğu etrafa su sıçramasın diye azıcık açıyorsundur ve su lavaboya en yakın konumda aktığından ellerini yavaş ve dikkatli bir şekilde, adeta musluğu hiç açmadığın kanısına vardırabilir bir sessizlik içinde, oraya değdirmeden ovuşturuyorsundur. Etraf su gölüne dönmesin diye bir müddet lavabonun içinde ellerindeki suyun süzülmesini beklersin ve hızlı bir hareketle etrafa su damlatmadan havlu peçete çekersin bir adet. Sadece bir!!! Elini iğrenç su ve ıslaklıktan arındırmak için yetersiz olan bir adet kağıt peçete! Pissindir, çünkü bir tane asla elini tamamen kurutmaya yetmez! (Hö?!!!) Eksik bir şeyler yaptığın hem sen hem de etrafındaki kişiler tarafından hissedilir ve sana ve ellerine tiksintiyle bakıldığını hissedersin, yetersizsindir!
Yenilginin kabulüyle farklı bir şekilde incelediğinde ise, artık algıda seçicisindir. Elin su ve sabunla temas süresi bir müddet sonra görülür bir hale gelir. Aslında o kişi, tasarrufu tamamen yanlış anlamıştır: suyu az harcamak tamam... Hadi sabun da kimyasal ve çevreye zarar verecek diye kullanılmıyor olabilir. Ama iki saniyeliğine açılan musluğun vereceği ıslaklık hissinden, ancak 2-4 hafta arasında doğada yok olan ve etkisinin başka ne olduğunu bilmediğimiz havlu kağıtlarını bir kerede en az 6 tane harcamak sanki temizliği sağlayan şey havlu kağıtmış gibi... Ama alınan o son kağıt var ya... İşte o, tuvalet kapısının çoğu insandan daha temiz olmasını sağlayan kağıttır. Havlu peçete de hayatımızda böyle bir güzellik sağlar mesela.
Allah affetsin de... ben bu kadın milletinden pek iğreniyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yandex.Metrica