Film izlerken sürekli ona dönerek yorum yapıp duranlardan ya
da film zevki insanlara biraz acayip gelebilirken, sırf ayıp olmasın ya da sırf
o öyle istedi diye "Tamam, ben de geleyim seninle sinemaya." diyip,
sonra filmden hiçbir şey anlamayan ya da çok sıkılan bir insanın gerginliğini
hissetmekten bıkıp, en iyisi ben tek başıma sinemaya gideyim diyen kızdır.
İçinde bir nebze Charles Bukowski de taşır. Zira sinemaya biriyle gittiğinde, içinde her seferinde şu sözler yankılanır: "Sinema salonunda, etrafındaki
çiftler kumrular gibi fısıldaşırken, elindeki patlamış mısır torbasıyla bir
başına oturan yalnız adam olmayı arzulardım."
Orta yaşlı bir genç kızın 70 yaşında bir ayyaşla olan ortak
noktaları onu zaman zaman korkutsa da, mutluluk onun için aksi bir insan olması
ve kendini yalnız bıraktırmasıyla gerçekleşir.
Vah o kıza, vah!
YanıtlaSilVah biriyle beraber gidene be ama yahu:) Vah mı oldum şimdi? Yapma rica ederim:P
SilBir sonraki sefere seni sinemaya götüreyim ;)
SilMümkünse üç boyutlu film olmasın, gözlükler tokuşmasın gözümde:) Amann... sinema sektörü de bitmiş Osman:) :P Biz yemek yiyelim bol bol... Hatta sen bana da öğret bir iki şey:)
SilOn gözlük tokuşma olayı maalesef ki bende de var...
YanıtlaSilDimi yaa, biz yemekleri izleyelim ve sonra yiyelim, içelim...
Öğretiyim tabi, uzaktan eğitim de çığır açalım, ehehehe ;)
Bu ara her şeyim uzaktan zaten yaa:) Teknik bilgiyi özümseyip, uygulamada zıçıveyşanlar!:)
SilYeni nesil yaşam işte!... ;)
Sil