Google

Ben iyiyim de, çevrem kötü...

17 Temmuz 2014 Perşembe

Ezan Zamanlaması Bir Harika Dostum

Apartmanımızda oturan iki çocuklu bir ailenin er kişisinin, bir süre evvel, gece vakti ağlayarak bir kadını arayıp, balkonda "elimde silah var. Seni görmeme izin ver. Kendimi öldüreceğim. Karımdan ayrıldım." vb şeyler deyip, fon müziği olarak da "Oy Asiye Aaasiyeee... tütün koydum bir şeye" şarkısını seçip, bağırmaları eşliğinde, evde adamın konuşmaları naklen dinlenmeye başlanmıştır. 2 saatin sonunda kadını eve gelmeye ikna etmiştir. Kadın eve geldikten sonra da çeşitli zırıldamalar, kendini balkondan atmaya çalışmalar, karımdan ayrıldım ama o benim çocuklarımın anası; yeri ayrıdır demeler, gel bu evi senin üstüne yaptırayım, beni kimse anlamıyor temalı türlü konuşmalar devam etmiştir. Kadın evden gitmeye çalıştıkça, adam türlü şebeklikler yaparak kadını durdurmuştur. Bu süre içinde kadın gidebilmek için karta yakın sesiyle "Çocuklarımı uyuttum geldim (hö?), yanlarında erkek arkadaşım var(hö?). Eve gitmem lazım. Bırak da gideyim artık." gibi cümleler kurmuştur. Bu süre boyunca kulaklık takıp son ses müzik dinlemeye, dizi izlemeye çalışsam da nafile olmaktadır. Sürekli bir takırdı, sürekli bir bağırış çağırış hakimdir. Zira, insanların yaşadıkları çok da umurunda olup, hemen kulak kabartan biri değilimdir. Gel zaman git zaman...(Vay anasını! Büyüdüm de kurduğum cümlelere baaakk!!!) totalde 1.5 saati bulunmuştur bu konuşmalar. Gürültüler kulaklığımdan gelen sesleri bile aşmaktadır ve iyice sabrım taşarak "Ehhh sıçıcam artık hah!" modunda tekrar balkona yöneldiğimdeyse, duyduğum sesler karşısında önce "İçim mi fesat?" diye kalakaldıktan sonra, söz konusu sesler daha bir anlam kazanmaya başladı. "Bir tek ben mi duyuyorum bunları? Ohaaa kadın bildiğin bağırıyo! Lannnn sokak inlediii!" diye kalakalıp, etrafa bakmaya başladım. Fakat, saatin geçliğinden mütevellit, kimse duyup da pencereye ya da balkona çıkmadı. "Meğersem, üst katımızda oturan amca da Rocco performansına yakın, “legendary”miş. Sevişirken 'ooooyy' diye mi bağırılır teyze puhahaha..." diye kendi kendime bir yandan yarılıp, bir yandan şok içinde, bir yandan tiksintiyle, bir an önce balkondan çıkmaya yönelmeye yönelmiş bir halde dona kalmışken, ezan sesi duyulduğunda, ani gelişen bir takırtı sonunda toparlanıp, durdular. İşte, sevişirken ezan okunması böyle insanın elini böğründe bırakan ve ayağına dolandıran bir şeymiş, o gün bunu anladım.
Bu arada, adam karısından ayrılmış falan değil; karısını çocuklarıyla birlikte memlekete bir haftalığına göndermiş biriydi. Bir de kadın ezan sonrasında "karından boşanmadıysan seni mahvederim." deyip, kahkahalar atarak, zevkten dört köşe konuşmalar yapmaya başladı ki, ben artık daha fazlasına dayanamayıp, kafama yastığı geçirip uyudum. bir de bunun 6-7 ay sonrasında kadının sarhoş bir şekilde gelip, yanlışlıkla bizim evin kapısını çalması var ki, bu da ayrı bir dünya...

Müslüman doğulmayıp; olunmalıdır belki de. Karını aldat günah olmasın; ezan okunurken seviş günah olsun. Ama yıllar sonra şimdi anlamış bulunuyorum, neden “Oy Asiye”:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yandex.Metrica